13 Ağustos 2015 Perşembe

İnsan ve insanlık sorunları hep özgün ve benciller.
Kimimiz yazmakta zorlanır,kimimiz konuşmakta.Şuan kendimle konuşuyorum ve kendimin başında kendim varım.Bencillik sevilmeyen ama her insanda olan bir şey.Herkes kendi sorunlarının büyüklüğünde. Belki de bir anne,bir baba olsak,güzel ama gerçekten güzel bir insan olsak,ya da bir kuş,evet evet bir kuş olsak bu kadar bencil olmayız,olamayız. Dertlerimiz bitmek bilmeyen bir çöplük ve elektrik gider gibi aniden ve bilmediğimiz nedenlerden ötürü yaşamakta olduğumuz karanlık,geleceğini biliyoruz. Evet,evet gelecek.Biliyoruz,biliyoruz da ne zaman gelecek,bilmiyoruz.Belirsizlik ve boşluktan şefkat bekliyoruz. Sahi belirsizlik, ne boktan bir şey.
Bir kuş diyorum,bir kuş. Ne kadar bencildir ki? Bir kuş günde kaç kez ölebilir? Sahi bir kuş aşık olabilir mi? Bir kuş olsaydım,aşık olmazdım.
Bir ipi takip ederek geçen hayatlarımız,öyle olmadığını fısıldayıp duruyor. Sırasıyla yaşıyoruz hayatımızı.Her devre göre değişik şeyler,bu devrinki ise tahsil,iş,askerlik,evlilik,çoluk ve çocuk ve vesaireler. Sadece içini dolduruyoruz. Ha bir sene geç,ha bir sene erken. Şükür mü etmeliyiz bunun için. Sahi,şükür mü? Yapamasam ederdim belki de. Yapacağım için sövüyorum ya. Yapamasam daha kıymetli olurdu. Ayağım olmasa koşmak isterdim,düşünemesem,düşünmek isterdim.Siyahın ortasında olsam beyazı,beyazın içinde olsam siyahı isterdim. Elde edilince geçecek olan mutluluklar için koşuyoruz.
Gerçek,gerçek bir şeyler istemekte bencilce midir?
Kaç harflik bir kelimedir ki bu hayat?
Kaç yazım yanlışı yapmışızdır ki bu hayatta?
Kaç duygudur sarhoş olmak?
Cesurca mıdır savaşmamak? Sahi bitmez bilmez bir savaşın içinde doğup,savaşmaktan nasıl kaçınır insan? Tek yanlı yanıma,hoş kal.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder